
Cerochlamys purpureostyla
- Aile Ağacı
- Bilimsel İsmi
- Cerochlamys purpureostyla (L.Bolus) H.E.K.Hartmann
- Diğer İsimleri
- Brianhuntleya purpureostyla
- Familya
- Aizoaceae
- Çiçek Renkleri
- Mor, Pembe
- Kökeni
- Güney Afrika
- Karşılaşılabilirlik
- Nadir
Cerochlamys purpureostyla, Aizoaceae familyasına ait, Güney Afrika’nın batı yarı çöl habitatlarında, özellikle Karoo çevresindeki taşlık ve süzek topraklarda doğal olarak yetişen, alçak formlu ve çiçeklenme döneminde oldukça gösterişli bir sukulent türüdür. Yaprakları, Cerochlamys cinsinin klasik yapısını yansıtır şekilde etli, kısa, silindirik ya da hafif üçgen kesitli, gri-yeşil ya da mavimsi tondadır. Yoğun şekilde kümelenerek yastık formu oluşturan bitki, ilkbahar sonu ile yaz başı arasında açan parlak pembe-mor çiçekleri ile dikkat çeker. Çiçekler tam güneşte tamamen açar ve gece saatlerinde kapanır.
Cerochlamys purpureostyla’nın bakımı, klasik sukulent prensiplerine dayanır ve oldukça zahmetsizdir. Bitki tam güneş alan, sıcak ve kuru alanlarda en iyi gelişimi gösterir. Günde 6–8 saat doğrudan güneş ışığı, yaprakların kompakt ve sağlıklı kalması ile çiçeklenmenin verimli olması için gereklidir. Gölge koşullarda uzama ve çiçeklenme azalması görülebilir. Toprak tercihi olarak tamamen mineral bazlı, çok iyi drene olan ve torfsuz karışımlar kullanılmalıdır. İdeal bir toprak karışımı ponza taşı, iri kuvars kumu ve çok az perlit içermelidir. Saksıda yetiştiriliyorsa, geniş yüzeyli, sığ ve drenaj delikli kil ya da seramik saksılar önerilir. Sulama, yalnızca toprak tamamen kuruduğunda yapılmalıdır. Aktif büyüme döneminde kontrollü sulamalar yeterlidir. Sonbahar ve özellikle kış aylarında sulama büyük ölçüde azaltılmalı veya tamamen kesilmelidir. Aşırı sulama bu türde kök çürümesi, yaprak çatlaması ve form bozulmasına yol açabilir. Gübreleme nadiren gereklidir; ancak büyüme döneminde ayda bir kez seyreltilmiş, düşük azotlu bir sukulent gübresi verilebilir.
Çoğaltılması, genellikle yan sürgünlerin ya da gövde çeliklerinin ayrılmasıyla yapılır. Ayrılan parçalar birkaç gün boyunca havalandırılıp kurutulmalı, ardından kuru mineral toprağa dikildiğinde hızlıca köklenir. Tohumla üretim de mümkündür; özellikle bu mor stilus özelliğini korumak isteyen tür meraklıları için genetik çeşitlilik sağlar.