Argyroderma fissum

Argyroderma fissum, Argyroderma cinsindeki en ilkel tür olarak kabul edilir. Sonuç olarak, bu cins içindeki diğer türlerden oldukça farklı görünmektedir. Argyroderma fissum, ismini karakteristik yarık görünümünden alır “Fissum” kelimesi Latince’de “yarılmış” anlamına gelir ve bu türdeki yaprak çiftlerinin ortasında derin, belirgin bir çizgi oluşması bu ismin kaynağıdır. Yapraklar karşılıklı ve simetrik şekilde gelişir; uçları hafifçe oval, etli ve yoğun su depolayan bir dokuya sahiptir. Diğer türlere göre yaprak formu değişiktir. Yumurtamsı, minyatür form Renk paleti genellikle donuk mavi-yeşilden grimsi yeşile kadar uzanır ve yaprak yüzeyinde ince bir pudralı tabaka yer alır. Sonbahar aylarında ise bu sade yapının ortasından çıkan, genellikle mor veya leylak tonlarında tekli çiçekler açar ve çiçeklenme süreci birkaç hafta sürebilir.

Argyroderma fissum’un bakımı, diğer Argyroderma türlerine benzer olmakla birlikte dikkat gerektiren bazı hassas noktalara sahiptir. Yaz aylarında kesinlikle dinlenme dönemine girer, bu dönemde sulama tamamen durdurulmalı ya da yalnızca buruşma belirginleştiğinde çok az verilmelidir. Aksi takdirde bitki dinlenirken aldığı fazla suyu kullanamayacağı için kök ve gövde çürümeleri yaşanabilir. Eylül ayı ile birlikte uyanan bitki, kış boyunca aktif büyüme ve çiçeklenme dönemine girer; bu dönemde toprak tamamen kuruduğunda sulama yapılmalıdır. İlkbaharda yeniden dinlenmeye geçiş başladığında sulama aralıkları uzatılır ve yaz boyunca yine neredeyse tamamen kesilir. Toprak tercihi bu tür için belirleyici öneme sahiptir. Torf içermeyen, tamamen mineral esaslı bir toprak karışımı gerekir. Ponza, perlit ve kuvars kumunun karıştırıldığı, gevşek yapılı bir karışım kök çürümesini önlemek için idealdir. Saksı seçiminde ise geniş tabanlı, alçak ve mutlaka drenaj delikli seramik ya da kil saksılar tercih edilmelidir. Argyroderma fissum, güneşi çok sever; günde en az 5-6 saat doğrudan güneş alabileceği bir konumda tutulmalıdır. Işık yetersizliği, yaprakların formunu bozabilir, renk solmalarına ve çiçeklenme eksikliğine neden olabilir. Özellikle kış güneşinden bolca faydalanması gerekir. Gübrelendirme yalnızca büyüme döneminde yapılmalı; ayda bir kez, azot oranı düşük özel kaktüs-sukulent gübresiyle desteklenmelidir. Üretimi genellikle tohumla yapılır, çimlenme süreci sabır ister ama uygun sıcaklık ve nem koşullarında başarı oranı yüksektir.