Antimima

Antimima

Aile Ağacı
Bilimsel İsmi
Antimima
Familya
Aizoaceae
Çiçek Renkleri
Pembe, Beyaz, Mor, Sarı
Kökeni
Güney Afrika
Karşılaşılabilirlik
Koleksiyonlarda Yaygın Değil
Hakkında

Antimima ailesi, Aizoaceae familyasına ait ve Güney Afrika’nın taşlık, yarı kurak bölgelerinde doğal olarak yetişen; doğayla neredeyse bütünleşmiş görünümleriyle "yaşayan taşlar" arasında yer alan oldukça özel bir sukulent grubudur. Bu ailenin üyeleri genellikle minyatür formludur ve yaprakları kalın, etli, karşılıklı çiftler hâlinde büyür. Yaprakların şekli çoğunlukla üçgensi ya da yumurta biçiminde olup uca doğru daralır; yüzeyleri pürüzsüz ya da hafif siğilimsi bir yapıdadır. Renk skalası, türüne göre değişmekle birlikte grimsi yeşil, mavimsi gri ya da mat zeytin tonlarında seyreder. Doğal yaşam alanlarında taşlar arasında kamufle olabilecek kadar doğayla uyumlu bir görünüm sergilerler. Yaklaşık 120 adet türü bulunmakta ama bu türlerin neredeyse çoğundan fazlası görüntülenmemiştir.

Sulama konusunda klasik bir kurak iklim sukulenti gibi davranırlar: yaz aylarında dinlenme dönemine girerler, bu süreçte sulama tamamen kesilmeli ya da çok seyrek yapılmalıdır. Asıl büyüme dönemi sonbahar ve kış aylarına denk gelir; bu zamanlarda toprak tamamen kuruduğunda sulama yapılmalı, ancak suyun yapraklar arasında birikmesine izin verilmemelidir. Toprak seçiminde yüksek drenajlı, mineral bazlı karışımlar tercih edilmelidir. Sukulent karışım toprakları idealdir. Saksı olarak nefes alabilen ve altı delikli toprak saksılar tercih edilmelidir; çünkü bu saksılar hem suyun hızla tahliye edilmesini sağlar hem de kökleri serin tutar. Işık gereksinimi yüksektir; doğrudan sabah güneşi ve gün boyu aydınlık bir ortam gelişim için elzemdir. Yoğun öğle güneşinden korunmaları önerilir, çünkü bazı türler aşırı ışıktan dolayı yaprak yanıkları yaşayabilir.

Doğru ışık koşullarında Antimima türleri genellikle ilkbahar ya da sonbahar başında çiçek açar. Çiçekler papatya benzeri, genellikle sarı, beyaz, mor ya da pembe tonlarındadır ve bitkinin minyatür formuna rağmen oldukça dikkat çekicidir. Üretim genellikle tohumla yapılır; çünkü bazı türler yavru verme konusunda yavaş davranabilir. Tohumlar sonbaharda ekilmeli, hafif nemli ama asla ıslak olmayan bir ortamda çimlendirilmelidir. Çimlenme süreci sabır ister ama başarılı bir üretim sonunda eşsiz bireyler elde edilebilir. Gübreleme yalnızca aktif büyüme döneminde, ayda bir kez, seyreltilmiş sukulent gübresiyle yapılmalı; aşırı gübrelemeden kaçınılmalıdır

Instagram'da Takip Et
@insukuland