
Amphibolia saginata
- Aile Ağacı
- Bilimsel İsmi
- Amphibolia saginata (L.Bolus) H.E.K.Hartmann
- Familya
- Aizoaceae
- Çiçek Renkleri
- Mor
- Kökeni
- Namibya
- Yapısı
- Çalı
- Karşılaşılabilirlik
- Nadir
Amphibolia saginata, sert ve taşlık arazilere özgü doğal formuyla karşımıza çıkar. Bu bitkinin yaprakları oldukça etli, kalın ve küt uçludur. Yapraklar genellikle üçgensi formludur, uçlara doğru hafifçe genişler ve yüzeyleri pürüzlü, siğilimsi bir dokuya sahiptir. Renkleri genellikle mat grimsi yeşil ya da zeytin tonlarında olur; güneş ışığına bağlı olarak morumsu yansımalar veya kahverengimsi geçişler gözlemlenebilir. Yaprak uzunluğu ortalama 2–4 cm civarındadır ve toprağa çok yakın, neredeyse yapışık şekilde büyüyerek zamanla sıkı bir kümelenme gösterir.
Amphibolia saginata, yaz aylarında yarı-dinlenme dönemine girer; bu yüzden bu süreçte sulama tamamen kesilmeli veya çok seyrek aralıklarla yapılmalıdır. Asıl büyüme dönemi sonbahar ve kış aylarına denk gelir; bu dönemlerde toprak tamamen kurudukça derinlemesine sulama yapılabilir. Ancak toprakta nemin uzun süre tutulmaması, kök çürümesi riskini ortadan kaldırmak için önemlidir. Bu nedenle su tutmayan, yüksek drenajlı bir toprak karışımı kullanılması gerekir. Ponza, lav taşı, perlit ve az miktarda organik madde içeren karışımlar en ideal sonucu verir. Sukulent karışım toprakları idealdir. Saksı olarak drenaj delikli, terracotta saksılar tercih edilmelidir; bu malzemeler hem hava geçirgenliği sağlar hem de kökleri serin tutar. Işık ihtiyacı yüksektir; tam gün güneş alan bir konumda formu sıkı kalır ve yaprak renkleri daha canlı hale gelir. Ancak yazın öğle saatlerinde gelen dik ışık yapraklarda yanıklara neden olabileceği için gerektiğinde hafif gölgeleme yapılmalıdır. Amphibolia saginata uygun koşullarda, özellikle kış sonuna doğru küçük pembe çiçekler açar. Bu çiçekler kısa ömürlüdür ama bitkiye farklı bir karakter katar. Üretimi genellikle tohumla yapılır, çünkü türün yavru verme eğilimi düşüktür. Tohumlar sonbaharda ekilmeli, toprak sadece hafif nemli tutulmalı ve iyi aydınlatılmış ancak doğrudan güneş almayan bir ortamda çimlendirilmelidir. Çimlenme yavaş olabilir ama sabırla sağlıklı bireyler elde edilebilir. Gübreleme ise sadece aktif büyüme döneminde, ayda bir kez ve oldukça seyreltilmiş bir sukulent gübresiyle yapılmalıdır