
Dinteranthus puberulus
Yaşayan Taş
- Aile Ağacı
- Yaygın İsmi
- Living Stones
- Bilimsel İsmi
- Dinteranthus puberulus N.E.Br
- Familya
- Aizoaceae
- Çiçek Renkleri
- Sarı
- Kökeni
- Güney Afrika
- Yapısı
- Kaya benzeri
- Karşılaşılabilirlik
- Koleksiyonlarda Yaygın Değil
Dinteranthus puberulus, Güney Afrika'nın kurak yarı çöl bölgelerinde doğal olarak yetişen ve dış görünümüyle çevresindeki taşlara neredeyse ayırt edilemeyecek şekilde benzeyen eşsiz bir sukulent türüdür. Küçük ve genellikle iki yapraktan oluşan gövde yapısı, açık gri, yeşilimsi veya kahverengimsi tonlarda olabilir ve zaman zaman mermerimsi lekelerle süslenmiş görünür. Bu desenler, bitkinin çöl ortamında kamufle olmasına yardımcı olurken aynı zamanda koleksiyonerler için görsel bir cazibe unsuru oluşturur. Işık ihtiyacı bakımından, Dinteranthus puberulus oldukça güneş severdir; doğrudan güneş ışığı alan ancak yaz aylarında öğle saatlerinin sert ışığından korunabilecek bir ortam ideal olacaktır. Sulama ise oldukça hassas bir dengede tutulmalıdır. Genellikle ilkbahar ve sonbahar büyüme dönemlerinde, yalnızca toprak tamamen kuruduğunda çok az miktarda su verilmelidir. Yazın aşırı sıcaklarda ve kışın soğuk dönemlerinde dinlenme sürecine giren bitki, bu dönemlerde neredeyse hiç sulanmamalıdır. Aksi takdirde kök çürümesi riski artar. Toprak seçimi de bu türün sağlıklı gelişimi için kritik öneme sahiptir; yüksek oranda pomza, perlit ve kuvars kumu içeren, geçirgenliği çok yüksek, su tutmayan bir sukulent toprağı kullanılmalıdır. Saksı tercihi olarak toprak saksı önerilir; çünkü bu tür saksılar hava geçirgenliği sayesinde köklerin sağlıklı kalmasına ve fazla nemin buharlaşarak dışarı atılmasına yardımcı olur. Gübreleme ihtiyacı oldukça azdır. İlkbahar başında çok seyreltilmiş kaktüs gübresiyle yıllık bir uygulama, gelişim için yeterlidir. Çiçeklenme ise genellikle yaz sonu ile sonbahar başı arasında görülür ve parlak sarı tonlardaki çiçekleriyle taş görünümlü gövdesi arasındaki estetik kontrast büyüleyicidir. Çoğaltma genellikle tohumla yapılır ve çimlenme süreci sabır gerektirir; ancak doğru koşullar sağlandığında başarı oranı yüksektir.